Yaşlılıkla birlikte gelen bazı hastalıklar kişiyi başkalarına bağımlı hâle getirebiliyor. Günümüzde 65 yaş ve üzerindeki insanların sayısı hızla artmakta. Dolayısıyla damar sertliği, kanser, diyabet, bunama, idrar tutmada zorlanma, görme bozuklukları, işitme bozuklukları, yetersiz beslenme, kemik erimesi, eklem kireçlenmesi, kıkırdak harabiyeti, yürüme bozuklukları, bası yaraları, uyku bozuklukları ve sık düşmeye bağlı yaralanmalar, sakatlanmalar, hareket kısıklığı gibi hastalıklar ve sağlık problemleri yaşam kalitesini düşürdüğü gibi özgürlük alanımızı da daraltıyor.
Bu durumu tamamen engelleyemeyebiliriz ancak olumsuz etkilerini azaltabiliriz. İstanbul Rumeli Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Rekreasyon Bölümü akademisyeni Ayşenur Kurt dengeli yaşlanma için önemli ipuçları verdi.
Zamanı ve yaşlanmayı durduramıyoruz fakat geçen zamanı ve yaşlanma sürecini kaliteli geçirme imkânını kendimize sunma şansına sahibiz. Bu süreci yavaşlatabilmemizin elzem yollarından biri olan egzersiz ile birçok olumlu sonuca ulaşabiliriz diyen Kurt sözlerine şöyle devam etti. ’’Ülkemizde ve dünyada yaşlı bireylerin sayısı hızla artmaya başlamıştır. Yaşlıların birlikte egzersiz yapmaları, birlikte ortak konular bularak tartışmaları, ortak hobiler geliştirmeleri ve sosyalleşmeleri hayata bağlılıklarının devamını sağlayarak yaşam isteklerini artırmaları açısından son derece yararlı olacaktır’’ dedi.
Akıl oyunlarını alışkanlık haline getirin
İstanbul Rumeli Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Rekreasyon Bölümü akademisyeni Ayşenur Kurt ‘’Hafızanın ve net düşünebilme yetisinin bozulmasına neden olan ilerleyici beyin hastalığı demans, yaşlılıkla bağlantılı en yaygın kronik hastalıklar arasında yer almaktadır. Çoğu birey fiziksel hareketliliğin kaybıyla ilgili endişelerin yanı sıra, yaşlılıkta zihinsel becerilerini kaybetmekten de büyük endişe duymaktadır. Bireylerin yaşam kalitesini artırmak, denge fonksiyonlarını geliştirmek, demans ve sistemik hastalıkların önüne geçebilmek amacıyla denge, güçlendirme, pilates ve yoga egzersizlerinin yanı sıra zekâ ve akıl oyunları da alışkanlık hâline getirilmelidir’’ diye konuştu.
İleri yaşın en büyük sorunu: Denge
Akademisyen Ayşenur Kurt sözlerine şöyle devam etti:
‘’Yaşın ilerlemesinden kaynaklanan sağlık sorunlarımızla baş edebilmek için denge kavramı vücudumuzun ve hayatımızın ayrılmaz bir parçası olmalıdır. Çünkü azalan fiziksel aktivite ile vücudumuz yapısal ve fonksiyonel anlamda değişikliğe uğramakta ve bu değişikliklere bağlı olarak yaşlı bireylerde denge sorunları görülmektedir. Yaşlılık sürecinde yaşanan düşmeler, düşmeye bağlı yaralanmalar ve bunun sonucunda meydana gelebilen ölümler denge sorunlarından kaynaklanmaktadır. Bu sorunu önlemek adına erken yaşlardan itibaren denge egzersizlerine başlamak önem arz etmektedir’’ diye konuştu.
Ayşenur Kurt ‘’İleri yaş gruplarında ne tür denge egzersizleri yapmalıyız?’’ sorusunu işe şöyle cevapladı: ‘’Uygulanacak denge egzersizleri sabit ve sabit olmayan zeminlerde tek ayak üzerinde duruş, dinamik ve statik dengelerini bozmaya yönelik uygulanan çalışmalar, postüral kas gruplarını zorlayan çalışmalar ve pozisyon hissini geliştirecek egzersizler içermelidir. Her bireyin kendine özgü vücut yapısı ve rezervi olduğundan alanında uzman eğitmenler ve hekimler tarafından bireyin yaşına, özelliğine ve hastalık türüne göre egzersizler belirlenmeli ve egzersiz öncesinde ve sonrasında fizyolojik ve psikolojik testler uygulanmalıdır’’ dedi.